#kalay keşfi
Explore tagged Tumblr posts
aklingolgesi · 2 years ago
Text
ELEMENTLERİN HİKÂYESİ | BÖLÜM 4: “SİMYANIN MİRASI II” (Sn, Sb, Au, Hg, Pb)
Kalay, antimon, altın, cıva ve kurşun… Bir önceki bölümde de söylediğimiz gibi bu bölümde kimyaya simya döneminden miras kalan 9 elementten son 5 elementi konu alıyoruz. Peki, bu bölümde ele alacağımız 5 element ne zaman keşfedildi? Türkçe, Latince ve İngilizce gibi dillerde nasıl isimlendirildi? Simya döneminde bu elementlere dair nasıl gelişmeler yaşandı? Elementlerin Hikayesi 4. Bölüm…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
maatbaagiris · 4 months ago
Text
Başlangıç: Doğu Asya[değiştir | kaynağı değiştir]
Çinliler, MÖ 13. yüzyıldan beri belgeleri damgalamak için mühürler kullanıyorlardı.[2] Çin mühürlerinin erken tipi Shang Hanedanlığı'nın sonlarında (MÖ 1600 - 1100) ortaya çıktığından beri, mühürlerin belirli unsurları ve mühürlü çerçeve tamamen gelişmiştir ve mühürlerin evrimi ve kullanımı hiç durmamıştır. Bu nedenle Çin’de matbaanın erken dönem keşfi sürpriz olmamıştır.[3] Matbaanın ilk kez kullanılması Uzak Doğu’da başlamıştır. İlk matbaa, ağaç oyma tekniği kullanarak, MS 593'te Çin'de kurulmuş, ilk basılı gazete de MS 700'de Pekin'de çıkmıştır. Dokuzuncu yüzyılda, Çin'de ilk basılı kitap, şu an İngiliz Kütüphanesi’de bulunan 11 Mayıs 868 tarihli Diamond Sutra’dır.[4]
8. yüzyılda Japonya’da baskı yapıldığı, İmparatoriçe Shotoko'nun Budizm’in kutsal metinlerini Sanskrit dilinde Çin alfabesiyle bastırdığı bilinmektedir. Bilinen en eski eksiksiz basma kitap olan Tianemmen ruloları Çin'de 868'de basılmıştır. İlk kez tek tek harfler dökerek baskı yapmayı da 1040 yıllarında Pi Sheng adında Çinli bir demircinin dökme harfler kullanarak denediği bilinmektedir.
Kore’de, 1377'de Goryeo Hanedanlığı döneminde basılmış ve hareketli metal tipiyle basılmış dünyanın en eski mevcut kitabı Jikji (Korece telaffuz: [tɕiktɕ͈i])’dir.[5] Jikji "Büyük Budist Rahiplerin Zen Öğretileri Antolojisi" olarak çevrilebilecek bir Kore Budist belgesinin kısaltılmış başlığıdır. Jikji, Johannes Gutenberg'in bastığı ilk kitap "42 Satırlı Kutsal Kitap ya da diğer ismiyle Mazarin Kutsal Kitabı"ndan 78 yıl önce, Heungdeok Tapınağı'nda yayımlamıştır.[6]
Batıya doğru yayılma[değiştir | kaynağı değiştir]
Tun-Huang mağarasındaki buluntular, matbaayı Çinlilerden alan Uygurların 9. yüzyıldan itibaren baskı yaptığını göstermektedir. Öte yandan, Çin'den mi geldiği yoksa bağımsız mı geliştirildiği bilinmese de, Mısır'da 4. yüzyıldan itibaren kumaş üzerine ağaç oyma kalıplarla baskı yapılmaktaydı. Arap dünyası’nda ise 9. yüzyılda ve 10. yüzyılda dualar için blok baskı geliştirildi. Bu baskı malzemelerinin ahşaptan değil de kil, bakır ve kalay gibi malzemelerden yapıldığını gösteren bazı bulgulara erişildiyse de kullanılan teknikler belirsizdir. [16] İçeriklerinden dolayı etkisi İslam dünyası ile sınırlı kalmıştır. Baskının Kuran ve hadislerden belirli pasajlar için kullanılmaya geçilmesiyle Çin’deki gibi kâğıt üzerine baskı tekniğine geçildi ve bu sayede hadislerden pasajları içeren eserlerin üretiminde önemli bir artış oldu. Artık Mısır’da baskı, bu metinleri kâğıtlar üzerine çoğaltmak ve bu metinlere oluşan taleple birlikte onların farklı kopyalarının oluşturulması üzerine yoğunlaştı. [17]
Görsel Matbaa[değiştir | kaynağı değiştir]
15. yüzyıl matbaacıları genellikle kitap formatını kullanmış olmalarıyla beraber, tahta kalıba baskı yöntemini de resim işlemek için kullanmışlardır. Tahta kalıba baskı, metale işleme tekniğinden daha önce uygulanmıştır. Albrecht Pfister 1461'te bastığı kitaplarda tahta kalıba baskı tekniğini kullanmaktaydı. Bakır oyma baskı tekniği daha ince çizgiler üretilmesi için kullanışlıydı ve haritaların basımında kullanılıyordu. Ancak bakırla üretilen görseller, kitap baskısından farklı bir baskı tekniği gerektirdiği için tahta kalıba baskılar kitap görselleri için yeterince tatmin ediciydi. 1550'lerinde sonrasında yeni tekniklerin üretimine kadar basımda görselleme tahta baskı yöntemiyle gerçekleşti.[7]
Avrupa ve modern matbaacılığın doğuşu[değiştir | kaynağı değiştir]
Avrupa da ağaç oyma kumaş baskısını İslam dünyasından alarak başlamıştır. Özellikle 15. yüzyılda Avrupa’da matbaacılığın üssü olan Hollanda'da basım tekniği çok gelişmiştir. O dönemde hattatlarca yazılan ve hakkaklarca kazılan tahta kalıpların yanı sıra Harlem kentinde ilk kez tek tek harflerle baskı denemelerini 1430 yılında Lourens Janszoon Coster’in yaptığı sanılmaktadır.
Nihayet 1450'de Johannes Gutenberg, ortağı Fust ile birlikte Almanya'nın Mainz şehrinde metal harflerle basım tekniğini bulmuş ve matbaaya uygulamıştır. Gutenberg'in üretimi, özellikle de 1455'te bastığı ve Gutenberg Kutsal Kitabı olarak bilinen Kutsal Kitap, yüksek kalitesi ve ucuz fiyatıyla kısa sürede başarılı olmuş, yeni buluş Avrupa'dan başlayarak tüm dünyada yaygınlaşmıştır. Daha sonra tipo baskı olarak adlandırdığımız bu matbaa tekniği sanayi devrimiyle doğan modern baskı makinalarının ve matbaacılık endüstrisinin temeli olmuş ve 20. yüzyıl sonlarına kadar gelmiştir.
Matbaa İngiltere'ye, kıta Avrupası'ndan daha geç, 1476'da ulaşmıştır. 1500'e gelindiğinde henüz yalnızca 5 matbaası bulunmaktadır. 1569'a kadar yazı malzemesini, 1589'a kadar ise kağıtları Avrupa'dan ithal etmeye devam etmiştir. Kral 3. Richard yerli üretimi desteklemek için yabancıların İngiltere'de kitap ticaretiyle uğraşmalarını kısıtlamıştır. Öncelikle Kral 6. Henry bu yasağı kaldırıp bazı tüccarlara özel serbest ticaret hakkı tanımış, daha sonra Kral 7. Henry yasakları tamamen kaldırmıştır. İngiltere kitap ticareti açısından kârlı bir ülke olmuş, 1530'lu yıllarda ülkede kitap ticaretiyle uğraşanların üçte ikisini yabancılar oluşturmuştur.[7]
Osmanlı Döneminde matbaacılığın doğuşu[değiştir | kaynağı değiştir]
Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk matbaası daha 1493 yılında İspanyol göçmeni David ve Samuel İbn Nahmias Kardeşler tarafından İstanbul'da kuruldu. İlk kitap, Yakup ben Asher'in Arba'ah Turim eseri 13 Aralık 1493'te basıldı.[8] Bu girişimin ardından Selanik, Edirne, İzmir şehirlerinde de matbaalar açılmış, basılan eserler İbranice, Yunanca, İspanyolca ve Latincce dilinde dini konular ağırlıklı olarak basılmıştır.[9] Matbaada Türkçe, Arapça dillerinde eser basmak yasaktı.[10] İtalik hurufatı, sayfa düzeni, folyo işaretleme tekniği, metin başının büyük harfle belirtilmesi gibi yenilikleri matbaa sanatına kazandıranlar da 1530'da İtalya yolu ile İstanbul'a gelip yerleşen Sonsino ailesidir.[11]
Osmanlı'daki ilk Ermeni matbaasını 16. yy'da Apkar Tıbir kurmuştur. Apkar Tıbir, ilk Ermenice ilahi kitabını Venedik’te basmış olmakla birlikte, matbaayı İstanbul’a taşımaya karar vermiştir. Apkar Tıbir, İtalya’dan getirdiği basım aletleri ile, İstanbul’da Surp Nigoğayos Kilise’sinin avlusunda 1567 yılında ilk Ermeni matbaasını kurmuştur.[12] Apkar, Venedik’ten beraberinde matbaacılığa ait malzeme ile İstanbul’a döndüğünde tutuklanmış, hakkında yapılan soruşturmanın akabinde herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığından serbest bırakılmıştır. Çıkan yangında kiliseyle birlikte matbaa da yanmıştır.[10]
Osmanlı Devleti’nde Rumlar tarafından kurulan ilk matbaa ise Nicodimus Metaxas adında bir papaz tarafından 1627 yılında kurulmuştur.[13] Bu matbaanın bastığı ilk eser “Yahudiler Aleyhinde Küçük Risale” (Court traite les Juifs) isimli kitaptır. Ancak bu matbaa, Cizvitlerin yeniçerileri tahriki üzerine tahribe uğramıştır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, bu hareketin matbaaya karşı değil Cizvitlerin kışkırtmalarının bir sonucu olmasıdır.[14] En sonunda yapılan muhakemede, beraat etmesine rağmen Metaxax, matbaacılığa ait geriye kalan aletlerini alarak Osmanlı topraklarını terk etmiştir.[15]
İlk Türk matbaasını da 16 Aralık 1727'de İbrahim Müteferrika kurmuştur. Basılan ilk Türkçe kitap ise Vankulu Mehmet Paşa'nın "Vankulu Lügati"dir, bu kitap yine ilk Türk matbaası olan İbrahim Müteferrika matbaasında 31 Ocak 1729 yılında basılmıştır.
Baskı yüzeyinin düz tabaka ya da rulo kâğıt (rotatif) dışında, matbaacılıkta kullanılan temel baskı yöntemleri şunlardır:
1 note · View note